Sen de İzle!

17 Ocak 2012 Salı

'Bilimkurgu'da Kadın

'Bilimkurgu'da Kadın



“Görüldüğü üzere bilimkurgu, “erkek ve beyaz Batılı” tanımına uymayan herkesi dıştalayan ideolojiyle ya da kadınları ne yapacağı belli olmayan, histerik, mantıksız ve uğursuz bireyler olarak gören bakış açılarıyla da bizi karşı karşıya getirebiliyor.” Gülen Toker’in kaleminden.

Bilimkurgu, yurtdışında kadınların yeni yeni ilgi duymaya başladıkları bir alan. Henüz Türkiye’de kadınların böyle bir ilgisinden bahsetmek mümkün değil. Halbuki, çoğu eleştirmen-yorumcu tarafından ilk bilimkurgu eser olarak kabul edilen Frankenstein-Modern Promete (Frankenstein- Or the Modern Prometheus) yapıtının yazarı yine bir kadın: Mary Shelley.
İlgisizliğin sebebi, bu alanın hayatla çok ilişkisiz bulunması, sosyalleşmeyi pek sevmeyen kişilerin ilgi alanı olarak kabul edilmesi olsa gerek. Halbuki bu kanının aksine bilim kurgunun, hayata dair söyleyeceği ve hayata ilişkin sorgulayacağı çok şeyi var. Örneğin, bilim kurgu, cinsiyet rollerinin ve erkek-egemen toplumda kadınlığın yapılandırılmasının sorgulanması için sık sık kullanılmıştır.
Yazar Ursula Le Guin’in Karanlığın Sol Eli (The Left Hand of Darkness) adlı hikayesi de bu tarz bir sorgulamanın yapıldığı yapıtlardan biri. Yapıtta Genly Ai adında bir Dünyalı, “Gethen” adlı bir gezegene gelir. Burada herkes cinsiyetsizdir; ne kadındır ne erkektir. Aynı zamanda da herkes hem kadındır hem erkektir. Her ay kısa dönemlerde –ki bu dönemler “kemmer” diye adlandırılır- bu gezegende yaşayan ve bu dönem dışında cinsiyetsiz olan toplumun bireyleri, cinsel olarak aktif hale gelir ve çiftler birbirlerine dokunduklarında, çiftleri oluşturan bireylerden biri erkek biri kadın olur. Bu cinsiyet saptaması rasgeledir. Daha önce bir “kemmer” halinde erkek olan birey, bir dahaki “kemmer”de kadın olabilmektedir. Dolayısıyla “Gethenli” bir bireyin hem anne hem de baba olması mümkündür. Bu durum, “Gethen”de cinsiyete dayalı ayırımların, rol paylaşımlarının, siyasi yapılanmaların oluşmasına engel olur. “Gethenliler”, bütün bu sebeplerden dolayı, Dünya’da cinsiyetin kişilerin kişilere bakış açısı üzerinde nasıl olup da bu kadar etken olduğuna anlam veremezler. Onlar Dünyalı Genly Ai’in kadın ve erkeğe dair anlattıklarını anlamlandırmaya çalışırken, okuyucunun da kendinde yerleşmiş düşünceleri tekrar gözden geçirme, bu düşünceleri oluşturan maddi faktörleri görme ve yerleşmiş kabullerini sorgulama imkanı doğar.
Bilimkurgunun kadına yaklaşımının tek şekli bu değil elbet. Bu alanda Uzaylı karakteri sık sık “öteki”ni temsil etmek amacıyla kullanılagelmiştir. Soğuk savaş döneminde, Dünya’yı istila edenler uzaylılar yoğunlukla aslında komünistlerken, yeri geldiğinde de siyahîleri ve kadınları temsil etmişlerdir. Yani kadın, bilim kurguda zaman zaman “öteki”dir. Zaman zaman da klostofobik hisler yaratan, ne getireceği bilinmeyen korkutucu ortamlar yaratmak isteyen yönetmenler, bu ortamları kadın rahmine benzetir. Ridley Scott’un ünlü filmi Yaratık (Alien)’de, yaratığın dehşet saçtığı uzay gemisi için sıkça yapılan yorum budur.
Görüldüğü üzere bilimkurgu, “erkek ve beyaz Batılı” tanımına uymayan herkesi dıştalayan ideolojiyle ya da kadınları ne yapacağı belli olmayan, histerik, mantıksız ve uğursuz bireyler olarak gören bakış açılarıyla da bizi karşı karşıya getirebiliyor. Yine de bilim kurgu özünde soru sormaya ve cevap aramaya dayalıdır. Şu sorgulamalar ise bu alanın temellerini atmaktadır: “Eğer başka türlü olsaydı ne olurdu?”, “Eğer böyle devam ederse ne olur?” ve “Keşke böyle olsa…” Bilimkurgunun bu sorgulamacı karakterini ve onun getirdiği potansiyelleri göz ardı etmemek gerekir.
Fantezi Dünyası - Fantastik Resimler - Fantastic Pictures * Orta Dünya,Bilimkurgu,Mitoloji ** Science Fiction - Middle-earth

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Fantastik Orta Dünya (fantastic middle earth) Fantastik Edebiyat Bilim Kurgu