Elfler neredeyse ölümsüzdür:
Elfler, diğer Orta Dünya ırklarından farklı olarak yaşlanmazlar ve hastalanmazlar. Hastalık ya da yaşlılık sebebiyle ölmedikleri için bir nevi ölümsüzdürler. Ancak filmlerdeki savaşlarda gördüğümüz gibi şiddet yoluyla ya da kitaplarda anlatıldığı gibi güçlü negatif enerji ile ölebilirler. Bunlar dışındaki ölümleri bildiğimiz ölüm gibi değildir, hayalete dönüşürler. Solarak bir hayalete dönüştükleri zaman yeni bir beden bulamazlarsa yok olup giderler. Yine de bu noktaya gelmeleri bile çok ama çok uzun yıllar sürer.
Filmde hiç bahsedilmeyen kadim elfler var:
Yüzüklerin Efendisi film serisinde pek çok elf gördük, bazılarının ise adını duyduk. Ancak bu ırkın ilk temsilcileri olan bazı kadim elfler var. Ingwë, Finwë ve Elwë adı verilen bu elflerle J. R. R. Tolkien tarafından kaleme alınan The War of the Jewels, Türkçesi ile Mücevherlerin Savaşı adlı kitapta karşılaşıyoruz. Anlatılana göre Ingwë, Finwë ve Elwë, elf ırkının krallarıdırlar. Tanrı Eru Ilúvatar tarafından yaratılmış ve uyandırılarak Orta Dünya’ya gönderilmişlerdir.
J. R. R. Tolkien, Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi kitaplarından önce de elfler hakkında yazıyordu:
J. R. R. Tolkien, 1892 - 1973 yılları arasında yaşamış ve hayatı boyunca sayısız eser vermiştir. Elbette onu hepimizin tanımasını sağlayan Hobbit ve Yüzüklerin Efendisi olmuştur. Pek çoğumuz elflerle de böyle tanıştık. Ancak Tolkien, bu kitapları yazmadan önce de ilk eserlerinde bile bir elf ırkından söz ediyordu. Mitolojik elf hikayelerini uyarlayarak kendi öykülerini yazmıştı. Bu nedenle Yüzüklerin Efendisi serisindeki en derin geçmişe sahip olan ırk elflerdir çünkü yazar için onların yeri ayrıdır.
Elfler, dünyanın pek çok farklı mitolojisindeki hikayelerde karşımıza çıkıyor:
Eğer fantastik edebiyatla ya da mitoloji hikayeleriyle pek ilgilenmiyor ama Yüzüklerin Efendisi’ni seviyorsanız eminiz elf denilince aklınıza bu hikayedeki karakterler geliyordur. Ancak elfler, dünyanın pek çok farklı mitolojisindeki hikayelerde kendilerine yer bulan figürlerdir. Özellikle Kelt ve İskandinav mitolojilerinde sık sık adları geçer. Ancak Tolkien’in de dediği gibi mitolojilerde anlatılan elfler ile Yüzüklerin Efendisi’ndeki elflerin pek ilgisi yoktur. Yine de anlatılanların temeli, elf mitlerine dayanmaktadır.
Elfler kalplerinde doğanın ruhunu taşırlar:
Elfler, hem kitaplarda hem de filmlerde açgözlülük ve şehvetten uzak olarak tasvir edilmişlerdir. Bu açıdan diğer Orta Dünya ırklarından ayrılırlar. Elfler aynı zamanda kadınıyla erkeğiyle estetik olarak son derece hoş görünürler, yaratıcıdırlar ve sanatsal bir havaya sahiptirler. Tüm bu iyi özelliklerini içinde yaşadıkları doğada gösterirler. Bu açıdan baktığımız zaman elflerin kalbinde doğanın ruhunu taşıdıkları ve bu nedenle de saf olduklarını söyleyebiliriz.
Gandalf aslında bir elf değildir ancak onların arasına kabul edilmiştir:
Yüzüklerin Efendisi hikayesini yalnızca filmlerden biliyor olanlar görsel benzerlik nedeniyle büyücü Gandalf’ı bir elf zannedebilirler. Ancak kendisi, Orta Dünya ırklarından bir tanesi olan İstari yani büyücüdür. Doğayla ve doğa zanaatleriyle iç içe bir büyücü olduğu için elflerle yakın ilişkiler kurmuştur. Bu nedenle elfler onu da kendilerinden biri olarak kabul etmiş ve the elf of the wand yani asanın elfi olarak adlandırmışlardır.
Legolas, sıradan bir elf değildir:
Yüzüğü Hüküm Dağı’na götüren ekipteki tek elf olduğu için Yüzük Efendisi hikayesindeki en bilinen elflerden bir tanesi olan Legolas sıradan bir elf değildir. Babası Thranduil, Kuytuorman elflerinin kralıdır. Yani Legolas da bu nedenle Kuytuorman elflerinin prensidir. Yaşı tam olarak bilinmeyen Legolas’ın annesi Sonsuz Gözyaşı Savaşı’nda ölmüştür. Savaşçılık konusunda yeteneğini hem filmlerde hem de kitaplarda sık sık gördük. Üstelik kendisi son derece sadık biridir.
Elrond bir melezdir:
Ayrıkvadili Elrond, tam adıyla Elrond Peredhil isminin anlamı Sindarin dilinde yıldız kubbesi demektir. Kendisi Earendil ve Ak Elwing'in oğludur. Daha da önemlisi Beren ve Lúthien'in torunudur. Babası yarı elfti, çünkü Elrond’un büyükbabası tam anlamıyla ölümdü bir insandı. Beren Erchamion güçlü bir savaşçıdır. Noldor'un Morgoth'a karşı verdiği savaşta Vala Ulmo tarafından gönderilmiştir. Beren Erchamion karakterinin hikayesini J. R. R. Tolkien tarafından kaleme alınan Silmarillion isimli kitaptan öğreniyoruz.
Yüzüklerin Efendisi kitaplarında Arwen çok da önemli bir karakter değil:
Yüzüklerin Efendisi kitaplarına baktığımız zaman elf Arwen karakterinin destekleyici bir rolü olduğunu ancak filmlerde izlediğimiz kadar önemli olmadığını görüyoruz. Arwen’i öne çıkaran isim Peter Jackson’dır. Yönetmen, filmin aşk hikayesindeki kadın karakterin çok daha güçlü olmasını istediği için Arwen’i öne çıkarmıştır. Mesela Yüzük Kardeşliği’nde Arwen’in hobbitleri kurtardığı sahnede aslında erkek bir elf vardı. Arwen, Aragorn’a aşık olup evlenmiştir. Aragorn öldükten bir yıl sonra bu acıya dayanamayarak o da ölmüştür çünkü ölümsüzlüğünden vazgeçmişti.
Glorfindel isimli bir elfin rolü, filmde büyük oranda azaltıldı:
Yüzük Kardeşliği filminde Frodo’yu kurtaran ve onu iyileştiren elf aslında Glorfindel’dir. Ancak Yüzüklerin Efendisi filmlerini çok ama çok dikkatli izlemediğiniz sürece Glorfindel’i pek göremiyorsunuz. Çünkü Peter Jackson, bir kadın karakter olarak Arwen’i öne çıkarmayı seçti. Glorfindel ilk nesil elflerdendir ve oldukça güçlü bir savaşçıdır.
Yüzüklerin Efendisi hikayesinin geçtiği evren olan Orta Dünya’daki elfler hakkındaki ilginç bilgilerden bahsederek bu sevilen karakterleri daha yakından tanımaya çalıştık. Yüzüklerin Efendisi ve Orta Dünya elfleri hakkındaki düşüncelerinizi yorumlarda paylaşabilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder
Fantastik Orta Dünya (fantastic middle earth) Fantastik Edebiyat Bilim Kurgu