‘Yüzüklerin Efendisi’ ve Hobbit romanlarını ülkemizde milyonlarca genç okumadıysa da milyonlarcası sinema filmlerini izledi. Hani batısında iyilik, doğusunda kötülük olan “Orta Dünya”da geçer her şey. “Peki tam olarak nedir bu Orta Dünya?” diye sormasanız sadece öylesine merak etseniz bile buna cevap olarak “İstanbul Telefon Rehberi” kalınlığında bir kitap yazmak gerekir “Özet” halinde.
Gençlerin ve sinemaseverlerin hayranlıkla izlediği bu Orta Dünya’dan tadımlık bir çay kaşığı bilgi sunayım:
Subliminal’ın tavan yaptığı film serileri: “Yüzüklerin efendisi” ve “Hobbit”
Hollywood filmlerinde subliminal mesajlar daha çok İlluminati, Satanizm ve Sexizm üzerineyken İngiliz Edebiyatçı ve yazar John Ronald Reuel Tolkien’in (D.1892 – Ö.1973)romanlarından uyarlanan filmlerde bu yok. Başka bir subliminal mesaj kaygısı var. Üstelik filmlerin neredeyse her anında: Yaratıcı Allah’tan başka her şeyi yüceltme, kutsal görme ve gösterme kaygısı had safhada.
J. R. R. Tolkien “Orta Dünya’yı nasıl oluşturdu?
Mimar John Perrot’un 1758’de İngiltere’nin Birmingham kentinde inşa ettiği ve bugün Perrot’s Folly (Perrot’sun Deliliği) diye anılan 29 metrelik bir kule var. Tolkien çocukluğunda bu kulenin azameti ve heybetinden çok etkilenmiş. Bu kule hakkında çok hayaller kurmuş. Ve gitgide kule üzerine kurduğu